enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,3025
EURO
34,9876
ALTIN
2.449,93
BIST
10.173,42
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Trabzon
Az Bulutlu
17°C
Trabzon
17°C
Az Bulutlu
Çarşamba Hafif Yağmurlu
15°C
Perşembe Az Bulutlu
17°C
Cuma Az Bulutlu
18°C
Cumartesi Az Bulutlu
18°C

SORU SORAN, SORGULAYAN…

SORU SORAN, SORGULAYAN…
08.01.2020 12:18 | Son Güncellenme: 10.01.2020 14:26
1
A+
A-

Dün başlayan yağışlı ve fırtınalı havanın da tesiriyle sıkıntılı ruh halim, önceden planlanmış bir seminere gidip gitmemek konusunda ciddi çatışma yaşamama neden olmuştu.

Hem hava koşullarına, hem gidilecek yerin uzak ve bilmediğimiz bir yer olmasına, hem eğitimdeki planlamacılarımızın(!) programın uygulanabilirliğini düşünmeden “ben dedim oldu” seklindeki sinir bozucu tutumlarına olan öfkeme, bir de yeri bulmada çektiğim sıkıntı, fırtınadan şemsiyemin kırılması, yağmurdan ıslanmam eklenince, artık barut bibiydim. Biri kibrit çaksa infilak edeceğim.

Böyle bir ruh haliyle salona girip en arkadaki dörtlü koltukların koridor yanındakine oturdum. Doğrusu yatışmasam en kısa yoldan salonu terk etmekti amacım.

Ama bir şey oldu…

Seminerin başladığı anons edilince, televizyon programlarından da tanıdığımız, seminer için gittiğimiz üniversitenin dekan yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Kasım HAN, seminerin sunucusu ve aynı okulda öğretim üyesi olarak görevli Dr. Oktay AYDIN ile birlikte sahnede yer aldı.

Gerçi, kökeni eğitimci olmayanlarla doldurulmuş milli eğitim teşkilat yapımızı bildiğimden, çok şaşırmamıştım. Ama akademik düzeyde eğitim veren bir üniversitenin düzenlediği, rehberlik konulu bir seminerde, konuyla ilgisi olmayan bir hocanın neden sunucular arasında bulunduğuna da bir anlam verememiştim.

Ben biliyordum da adam kendisi de söyledi zaten. “Ben uluslararası ilişkiler ve ekonomi alanında uzmanım.” Doğrusu “okul rehberlik hizmetleri” konusunda ne söyleyecek diye merakla beklemeye başladım.

İlginç bir sunum şekliyle seminer başladı.

Geleneksel Türk Tiyatrosu’nun birçok bakımdan Karagöz’e benzeyen ama canlı oyuncularla oynayan bir türü olan “orta oyunu” nu andıran bir diyalog kurdular ikisi sahnede.

Daha eski kaynaklarda; kol oyunu, meydan oyunu, taklit oyunu, zuhurî gibi adlarla anılan geleneksel Türk Tiyatrosunun önemli bir sahneleme sekli olan orta oyunu kaynaklarda adını 1834 tarihinde aldığı geçer.

Seyircilerin çevrelediği boş, meydanlık bir alanda oynandığı için bu ismi almıştır. Orta oyununun yazılı bir metni yoktur. Ana çizgileri bilinen bir konu ele alınarak oyuncuların doğaçlama yoluyla geliştirdikleri olaylar dizisi, oyun kişileriyle sahneye getirilir.

Güldürürken düşündüren, düşündürürken sorgulatan bu oyun türüyle başlayan diyaloglar sinirlerimi yumuşatmıştı. Merakımı yenemeyip bekledim, ekonomist ve uluslararası siyaset bilimcisi hoca rehberlikle ilgili ne söyleyecek diye.

Hoca rehberlikle ilgili bir şey söylemedi. Söylediyse de ben kaçırdım ama söylediği bir şey vardı ki yaşadığım onca olumsuzluğu unutturdu bana.

“Bugün bilimsel gelişmelerin istediği bilgi yüklü insanlar değil. Bu arada İlber ORTAYLI hocamızı da örnek gösterdi, beyni bilgi yüklü hoca, adeta bilgi kütüphanesi diye Çünkü artık bilgiye insanlar bir parmak hareketiyle internet ortamında ulaşıyor.

Sonra analizci de istemiyor bilim çevreleri, binlerce analizciye de ulaşabiliyor insanlar internet ortamında bir dokunuşla.

Peki, ne o zaman? Şimdi bilim çevreleri soru soran insan arıyorlar,” dedi ve ekledi. “Sorgulayan, eleştirel düşünen insanlara ihtiyaç var artık. Öyleyse eğitim sistemimizin, soru soran, sorgulayan, eleştirel düşünen insanlar yetiştirmesi gerekmektedir.”

Yüzümde acı bir tebessüm belirdi. İstem dışı dudaklarım yanaklarıma doğru kaymıştı.

Soran… sorgulayan… eleştirel düşünen insanlar yetiştirmesi gerekiyor eğitim sistemimiz demek.

İlahi Ahmet Hoca!

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.